Uluslararası Para Fonu (IMF), Nisan ayı Mali İzleme Raporu'nu yayınladı. Raporda, küresel ekonomideki belirsizliklerin ve politika değişikliklerinin ekonomik ve mali görünümü ciddi şekilde etkilediği vurgulandı. ABD'nin tarifelerine ve diğer ülkelerin misillemelerine bağlı olarak artan belirsizlik, ekonomik büyüme tahminlerinde önemli düşüşlere yol açtı. Dezenflasyon sürecinin duraksaması ve zayıf büyüme beklentileri, dünya ekonomisi için ciddi bir risk oluşturuyor. Özellikle Avrupa'da artan savunma harcamaları ve dış yardımın azalması, mali görünümü daha da karmaşıklaştırıyor. Birçok ülke zaten kısıtlı bütçeler ve yükselen kamu borcuyla mücadele ediyor. Yükselen faiz oranları ve genişleyen risk primleri de mali tabloları olumsuz etkiliyor. IMF, ülkelerin öncelikle mali yapılarını düzene koymaları gerektiğini ve güvenilir bir orta vadeli mali çerçeve oluşturmanın önemini vurguluyor.

Küresel Kamu Borcunda Dikkat Çeken Artış

Rapora göre, küresel mali açık bu yıl GSYH'nin %5,1'ine ulaşacak. Küresel kamu borcu ise geçen yıla göre 1 puan artarak GSYH'nin %92,3'üne yükseldi. Bu artışın sebebi, Kovid-19 salgınından kalan yüksek sübvansiyonlar, sosyal yardımlar ve artan faiz giderleri olarak gösteriliyor. Düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin %53'ü ve gelişmekte olan piyasaların %23'ü yüksek borç sıkıntısı riski altında veya doğrudan borç sıkıntısı içinde bulunuyor. IMF, küresel kamu borcunun GSYH'ye oranının 2025'te %95,1'e, 2030'da ise %99,6'ya ulaşmasını bekliyor. Brezilya, Çin, Fransa, Güney Afrika, Birleşik Krallık ve ABD gibi büyük ekonomiler, bu artışın başlıca kaynakları arasında yer alıyor. Brüt finansman ihtiyaçlarının birçok ülkede yüksek seviyelerde kalması bekleniyor.

Artış Eğilimi Devam Edebilir

IMF yetkililerinin kaleme aldığı bir blog yazısında, bu artış eğiliminin devam etmesi ve kamu borcunun on yılın sonunda GSYH'nin %100'üne yaklaşarak pandemi seviyelerini aşmasının muhtemel olduğu belirtildi. Daha sıkı ve dalgalı finansal koşullar ile artan ekonomik belirsizlik, borç seviyelerinin daha da yükselmesi riskini artırıyor. Ülkelerin mali disiplinlerini sıkılaştırma ve uzun vadeli büyümeyi destekleyici politikalar uygulamaya koymaları büyük önem taşıyor. Akıllıca yönetilmeyen bu durum, küresel ekonomide ciddi bir krize yol açabilir.

Çözüm Odaklı Yaklaşım

IMF raporu, sadece sorunları ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuyor. Kademeli mali uyum, borç azaltımı, mali tampon oluşturma ve öncelikli harcamaların karşılanması, uzun vadeli büyüme için hayati önem taşıyor. Ülkelerin bu önerileri dikkate alarak, daha güçlü ve dirençli bir küresel ekonomi yaratmaları mümkün olabilir. Uluslararası işbirliği ve koordinasyon, bu zorluğun üstesinden gelmede kritik rol oynuyor.